Bir dönem Technorati‘nin ana sayfasında “Dünya’da 70+ milyon blog var, bazıları mutlaka iyi olmalı” benzerinden bir söz vardı. Hergün, hemen hemen her konuda insanlar bir şeyler yazıyor, yazıları için mesai harcıyorlar ve birilerinin de bu yazdıklarını okumalarını bekliyor.
Burada olan bir yazıyı ortalama 40-45 dakika gibi bir süre hazırlıyorum. Bloglarına benden daha fazla vakit ayıran blogcular elbette vardır. Bu emeğin karşılığını okunmak olarak değerlendirirsek, “nasıl daha fazla okunurum?” sorusuna beraberce yanıt aramaya çalışalım.
1. Doğru altyapıyı kullanmak
Blog yazmak için hazırlanmış WordPress, MovableType, Typepad gibi birçok blog motoru bulunmakta. Her birinin çeşitli avantajları, eksik yönleri var tabii. Birçoğu açık kaynak olan sistemlerden birini seçmeden önce ihtiyaçlarınızı doğru belirlemeli, blog motorunun gelişim sürecini, kaynaklarını, kullanıcılarını göz önünde bulundurmalısınız. Tercih yapmadan önce OpenSourceCMS ve WeblogMatrix platformalarına göz atabilir, açık kaynak blog altyapıları hakkında birçok bilgiyi edinebilirsiniz.
2. Blog barındırma yöntemi
Kendi alanadınızın haricinde blogunuzu ücretsiz bir sunucuda/blog yazım platformunda tutmak sizi maddi yönden bir külfetten kurtarabilir. Ancak bazı konularda dezavantajlı duruma düşeceksiniz. Yazı adresleriniz, yönlendirmeleriniz, istatistikleriniz olması gerekenden farklı olacaktır. Ayrıca size blog yazım imkanı veren altyapının güvenilirliği de belirsizdir. Bildiğiniz gibi WordPress gibi bir platforma ülkemizden ulaşamıyoruz (konu ile ilgili bkz: WordPress.com Blogunuzu Kurtarın). Dolayısıyla imkanınız var ise mutlaka kendi alanadınızı ve sunucunuzu kullanmalısınız. Bu sayede birçok yönden serbest olacak, blog yazdığınız yerin imkanlarının dışına çıkabileceksiniz.
3. Başlık seçimi ve yazılarınız
Bu konuya seo ile ilgili hemen hemen her konuda değinmeye çalışıyorum. Çünkü ziyaretçi trafiğinizi etkileyen en önemli konulardan biri. Yazınızın başlığı kısa, anlaşılır, yazınızla ilgili, okuyucuyu çekebilir, sık aranan sözcüklerden seçilmiş nitelikte olmalıdır.
4. Yazım konunuz ve diğer bloglar
Kendi içeriğim ile ilgili takip ettiğim gerek yerli, gerek yabancı birçok site var. Bu takip yazdığım konu hakkında yeni bilgiler öğrenmemi, yeni bakış açılarını görmemi sağlıyor. İçeriğiniz her ne olursa olsun Technorati, Del.icio.us, Digg gibi dünya çapındaki komüniteleri takip etmelisiniz. Bunların yanında Blograzzi, Oyyla, Tusul, Linkibol, Yumiyum gibi Türkçe içerikli kaynakları da düzenli bir şekilde incelemelisiniz.
5. Yazı tanıtımı
Bir önceki maddede değindiğim sitelere yeni yazılarınızı kaydetmeniz yine ziyaretçi sayınızı olumlu yönde etkileyecektir. Yerli sitelerimiz, yabancı örnekleriyle kıyaslanamayacak derecede az etkiye sahip olsa da bir okuyucu kitlesi yaratmanızda yardımcı olacaktır. Bunun için EkleBunu gibi sitelerden Share This gibi eklentilerden yararlanabilirsiniz.
6. Açıklayıcı linkler
Yazılarınıza konu ile ilgili linkler eklemek yararınıza olacaktır. Bildiğiniz, takip ettiğiniz bir link olmasa bile basit bir Google araması ile kimi terimlere link vermek hem okuyucunuzun bilgilenmesine hem de arama motorlarının yazınız ile daha fazla ilgilenmesine neden olacaktır. Ancak bu link yelpazesini birçok blogcunun yaptığı gibi Wikipedia ile sınırlandırmayın. Çünkü birçok bilinçli internet kullanıcısı bu ansiklopediden haberdar, bilmediği bir kavram hakkında pekala Viki sorgulaması yapabilir. Konu ile ilgili bir diğer önemli nokta da kendi blogunuz içinde link vermek. Daha önceden açıkladığınız bir konuya, bir diğer yazınızda da değiniyorsanız mutlaka o yazıya link verin. Böylelikle ziyaretçileriniz site içi taramaları artacaktır.
7. Doğru dil kullanımı, okunabilir yazılar
Ülkemizin en büyük sorunlarından biri de dilimizin yozlaşması. Bu yozlaşmaya en büyük katkı da internetten geliyor sanırım. Yazılarınızda -bilginiz dahilinde- Türkçe’nin doğru kullanımına özen göstermeniz okuyucunuzun size olan saygısını arttıracaktır. Tereddüt ettiğiniz sözcüklerde TDK‘nın yazım klavuzuna başvurabilirsiniz. Ayrıca görsel olarak yazılarınızın okunabilirliğine önem vermelisiniz. Gözü yoracak renk kombinasyonlarından, aşırı büyük veya küçük yazı boyutlarından (konuyla ilgili bkz: Yazı Karakteri Kaynakları) kaçınmalısınız.
8. Blogunuzun istatistikleri
İmkanınız var ise blogunuza dair geniş kapsamlı istatistik tutmalısınız (bkz: Site Sayaçları). Bu sayede ziyaretçilerinizin ne şekilde blogunuza ulaştığını, en çok hangi konular üzerinde yoğunlaştığını analiz edebilirsiniz. Böylelikle ağırlık vermeniz gereken konuları, üzerinde pek de fazla durmamanız gereken yazıları saptayabilirsiniz. Bir diğer önemli nokta da eğer beklediğiniz ziyaretçi sayısının altında iseniz istatistiklerinizi okuyucularınızla paylaşmamanız. Çünkü bu durum ister istemez okuyucunun size bakış açısını etkileyecektir.
Bu listeyi uzatmak, yeni fikirler, stratejiler geliştirmek elbette mümkün. Başlangıç olarak benim izlediğim yolları belirtmeye çalıştım, yeni blogculara az da olsa yol göstermek ümidiyle…
Alintidir!
0 yorum:
Yorum Gönder